Medikal Saglık ve Hastalıklar Saglık vede Fıtness uzreine bir blog.

Cuma, Mayıs 13, 2016

Yeme bozukluklarından kaynaklanan sorunlar


Yeme bozukluğuna neler niçin olur?
Yeme bozukluğundaki çoğalma, farklı alanlara yönlendirilmiş etmenlere bağlanmıştır. Bazıları duygu ve hislerle, bazıları kuvvetli ince olma arzusuyla, bazıları sonu gelmez perhiz kalıplarıyla ve bazıları bireyler, özellikle de ergenler üzerinde gerçekçi olmayan beklentilerle ilişkilidir. Bir faktör, tek başına laf konusu bozuklukların nedeni olarak gösterile­mez fakat her bir etkenin belli bir şekilde tesir vardır. Gerçekte nedenler, öbür ırk için bambaşka gibi görünmektedir.

Yeme bozukluğu yaşayanların çoğunluğu (% 90 oranında) bayan olsa da erkekler arasında da yeme bozukluğu vakaları artmaya başlamıştır. Ayrıca takriben %85 ile en yüksek görülme sıklığı 13-19 yaş arası gençlerde olmakla birlikte daha küçüklerde de rastlanmaktadır. Dış görünüşü konusunda reddedilmiş, önemsiz ve mutsuz hissetmeye aleyhinde tepkiler,avuntu için aşırı yeme ya da besin alımında aşırı denetleme gibi denetim dışı davranışlarla sonuçlanabilir.

Davranışlar, duygular, hisler
Her insanın kendine özgü yeme ve tutum kalıpları vardır. Birçoğu his ve duygulardan yoğun bir şekilde etkilenir. Kuvvetli duygular, sıklıkla bazı insanların pozitif yemesine neden olurken diğerleri hiç yememeye yönelebilir. Ama bu, tüm bu bireylerin de yeme bozukluğu yaşayacağı anlamına gelmez.

Yaşıt, rekabet baskısı
Gelişen yeme bozukluklarının sorumluluğunun çoğu, toplumun ince olmaya yönelik kuvvetli arzusundan kaynaklanır. Büyük bedene sahip bireyler sıkça kalın kafalı, sıkıcı ve istenilmeyen kişiler olarak gösterilirken modeller, aktörler ve rock yıldızlan toplumun çekicilik ve başarı izlenimini biçimlendirir. Birçok insan, bir kişinin değerini vücut ölçüsü ve biçimine göre değerlendirmeye başlar. Bu kuvvetli etki, sıradan kiloda olabilecek birçok kişinin sağlık sınırlarını aşacak diyetler uygulamasına neden olmaktadır. Bir diyet işe yaramadığında bir başkası denenir ve bu işlem, baştan savma yeme biçimi ile sonuçlanana dek tekrar tekrar devam eder.

Vücut imajı, bir kişinin kendi beden ölçüsüne, şekline ve ağırlığına içsel bakışı olarak tanımlanır. Olumsuz beden imajı olan kimseler, vücutlarını fazla büyük, pozitif kilolu, çekicilikten uzaktan veya bireysel bir başarısızlığın yansıması olarak algılarlar. Pozitif gövde imajı olan kimseler ise vücutlarını olduğu gibi görür, ölçüsünü, şeklini, ağırlığını bulmasalar da içinde sıcacık hissettikleri bir karoser olarak kabul ederler.

Standartları amatörlerin standartlarının kat kat üstünde olan yarışçı atletler de yeme bozukluklarına epeyce meyillidirler. Özellikle dansçı ve jimnastikçi gibi gruplar arasında belirtilmiş bir spor ve yarışma için siklet hedeflerine ulaşmaya karşın aralıksız istek, kimi zaman kendi kendini aç bırakmaya ve bazen de aşırı dozda yemeye ve yediklerini boşaltmaya yol açabiliyor.

Yaygın kuramlar
Bir Takım kuramlar, kişinin kalıtsal özellikleri ile yeme bozukluğu sorununa sahip olma riski aralarında bir bağlantı olduğunu belirtiyor. Beyindeki bir takım kimyasallar, aşırı yeme biçimlerini tetikleyebiliyor. aynı zamanda başka kuramlar, aileler ve çocuklara yüklenen yüksek beklentilerle ilgileniyor. Ebeveynler, yüksek başarının ve dış görünüşün önemini fazlaca vurguladıklarında çocuklar, genelde yaşam­larını denetleme edebilecekleri alternatif yollar buluyorlar. Yeme bozukluklarının bu baskılardan kaynaklandığı bilinmektedir.

Çoğu insan hayatları baştan başa sıradan olmayan yeme biçimleri aralarında gidip gelirken on kişiden sadece biri gerçek anlamda yeme bozukluğu gösterir.

İnsanların, yeme bozukluklarının yalnızca bir besin sorunu olmadığını, bununla beraber psikolojik bir sorun olduğunu fark etmeleri gerekir. Evet, özellikle 13-19 yaş arası gençler ve yetişkinler ince almak ister ve yaklaşık olarak onların önünde hiçbir şey olabileceklerinin en incesi olma uğruna çabalama hedeflerinin önünde duramaz. Sadece zayıflatan bir perhiz uygulamak, ille de bir yeme bozukluğuna yol açacak kadar yeterli değildir. Besin bozuklukları bundan fazla daha karmaşıktır.

Kimi etkiliyor?
Yeme bozuklukları sadece bireyleri etkilemiyor. Hem bütün aile üzerinde büyük sıkıntı yaratıyor. Bir kişi yeme bozukluğu çekiyorsa tüm dünyası işin içine karışıyor. Iş yaşamı, aile yaşamı, ilişkileri, sağlığı, duygusal durumu hatta fazlası yoğun şekilde etkileniyor.
Yeme bozukluğu çoğunlukla ailede bir vefat, boşanma veya üniversiteye başlama gibi yaşamda köklü bir değişim ya da travmadan kaynaklanmaktadır oysa bu tek niçin değildir. Mükemmellik için mücâdele etmek ya da bir bireye yeteneklerini aşması için sıkıştırmak da sorunlara niçin olabilir. Bu olduğunda kişi kendi iç dünyası ve duygularını denetleme edemediği düşüncesine kapılır. 0 zaman gıda, daha artı veya daha eksik yeme anlamında bir rahatlama ya da teftiş mekanizması olarak işlev görür. Yeme bozuklukları, psikiyatrik bozukluk­lar olarak sınıflandırılır. Ancak, sözkonusu bozukluklar geniş besinsel ve tıbbi unsurları da içermektedir.

Yeme bozuklukları, yalnızca ince ve biçimli olmakla ilgili değildir. bununla beraber kendine güven, depresyon, şiddet ve kontrolle ilgili konuları da içerir.

Kimler risk aşağıda?
Yeme bozukluğu konusunda herkes risk altındadır. Böylesi sorunlar yalnızca kadınları, 13-19 yaş arası gençleri ve diyet yapanları etkilemiyor. Evet, sahiden yeme bozuklukları takriben %90-%95 oranında kadınlarda görülmekle birlikte, gençler ve perhiz yapan gruplarda daha sıklıkla gözlenir ama başka gruptaki bireyler de etkilenebilir.

13-19 yaş arası gençler, televizyondan ve ünlü modellerden oldukça etkilen­mektedirler. Olabilecekleri değin ince olmak isterler, kendi içlerinde mükemmellik için çabalarlar. Okuldan, ebeveynlerinden ve akranlarından bir sürü dış baskıya da maruz kalırlar. 13-19 yaş arası birçok genç atletler, bilhassa de dansçılar ve jimnas-tikçiler, düşük karoser kilolarını korumanın yollarını aradıklarından tehlike altında bulunmaktadırlar.

13-19 yaş arası gençler fazla korumasız ve alıngan olduklarından, yeme bozuklukları ile ilgili sorunlara yatkındırlar.

Yeme bozukluklarında genç erkekler de unutulmamalıdır. Bu gruptakiler mükemmeliyetçiliği gözettikleri ve güreş gibi kiloyu düşük tutmanın manâlı olduğu rekabetçi sporlara katılabildikleri için aynı şekilde tehlike altındadırlar. Buna ek olarak bu genç erkekler, duygularını denetleme edecek bir çıkış yolu arayışı içinde olabilirler. Erişkin ya da genç erkekler, toplum içinde nadir olarak ağlayacak veya üzüntülerini, suçluluklarını veya acılarını paylaşacak şekilde, duygu ve hislerini saklı tutma yönünde yetiştirilirler. Sıklıkla duyguları bu şekilde saklama, zorunlu yemeyi denetim altına alma veya hiç yememeyle sonuçlanabilir.

Risk altında olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Tehlike aşağı olup olmadığınıza karar belirlemek oldukça karışık bir süreçtir. Siklet, vücut ölçüsü, kalori hesabı, alıştırma ve yeme takıntılarının tümü tehlike ile ilişkili olabilir. Kendinize aşağıdaki soruları sorun. Ne kadar artı soruya “evet” yanıtı veriyorsanız öyle fazla yeme bozukluğuna yakalanma riski taşıyorsunuz demektir.

* Beden şeklimi ve ölçümü diğer insanlarla karşılaştırıyor ve ilişkide olduğum herkesten daha ince olmaya çabalıyor muyum?
* Millet aksini söylese de kendimi “şişman” hissediyor muyum?
* Sıklıkla kısıtlayıcı diyetlere başlıyor muyum?
* Aralıksız aklım yemekte mi?
* Baştan Savma adet döngüsüne sahip miyim veya hiç adet görmüyor muyum?
* Günlük olarak ve uzun zaman çalışma yapmakta ısrar ediyor muyum?
* Tabağımdaki yemekle iştahsızca oynuyor, minik ısırıklar alıyor ya da hiç yemi­yor muyum?
* Yemekle karşılaşmayı önlemek için kimi yerlere gitmekten kaçınıyor muyum?
* Gıda saklayıp yalnız olduğumda fazla miktarda yiyor muyum?
* Her gün ansızın fazla defa tartılıyor muyum?
* Tartıdaki rakam o günkü davranışlarımı etkiliyor mu?
* İnsanlara, yemediğim halde bir öğün yediğimi söylüyor muyum?
* Artı yediğimde suçluluk duyuyor muyum?
* Müshil ilacı alıyor muyum?
* Yediğim şeyler konusunda kendimi suçlu hissetmemek için yemekten sonradan yediklerimi boşaltıyor muyum?

Bu sorulara evet yanıtı vermek bir yeme bozukluğu problemi için risk sinyallerine dikkat etmeyi gerektirir. Yardıma gereksiniminiz olabileceğini hissediyorsanız halihazırda çoğu kaynak vardır. Size yakın olan birisinde bu davranışlardan çoğunu ayrım etmeniz durumunda da takviye ve tedavi seçenekleri arayışına girmek isteyebilirsiniz. Destek için data doktorunuzda, diyetisyende veya Ilave B ’de listelenen kaynaklarda mevcuttur.

Bugünkü tahminler 5 milyondan pozitif Amerikalının anoreksiya nevrosa, bulimia nevrosa ve fazla dozda yeme bozukluğu yaşadığını göstermektedir.

Yeme Bozukluklarının Birincil İşaretleri
Bir yeme bozukluğunun işaretleri görünebilir veya gizlenebilir. Bozukluğun türüne ve şiddetine emrindeki olarak işaretler, sorun saptamada yeterince açık olabilir veya olmayabilir. Bir Takım bireyler manâlı miktarda kilo kaybedebilir, bazıları normal kilolarında kalabilir ve bazıları ise kilo alabilir.
gerçi bir sorun olduğunu bildiren bazı erken işaretler vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
* Yeme davranışlarında şartların değişmesi
* Karoser kilosunda ani şartların değişmesi
* Kısıtlayıcı diyetlere çoğu kez kalkışma
* İştah kaybı ya da açlığın reddi
* Sık tartılma
* İnce vücudu sır olarak saklamak için fazla bol giysiler giymek
* Aşırı alıştırma yerine getirmek
* Özellikle yemek yedikten sonra banyoyu çoğu kez ziyarete gitmek
* Müshil ve idrar söktürücü uygulamak
* Kabızlık
* Kuru deri, kızarıklıklar, kuru saç, güçsüz saç
* Depresif davranışlar, arkadaşlardan kaçınma

Her birinin ortaya çıkışı ve kombinasyonları ayrı olsa da yeme bozukluklarını üç kayıtlı tipte sınıflandırmak mümkündür. Bunlar anoreksia nevrosa, bulimia nevrosa ve aşırı dozda yeme bozukluklarıdır.

Yeme bozuklukları ile ilgili bir takım iki taraflı davranışlar nelerdir?
Yeme bozuklukları yaşamış kişilerde yaygın olan bazı davranışlar tehlikeli ve fazla kısıtlayıcı diyet uygulamaları, tehlikeli veya kanıtlanmamış perhiz ilaçları ya da ürünlerinin kullanımı ve realist olmayan cisim ölçüsü ve biçimi arayışlarını içerir.

Anoreksia nevrosa: Yememe hastalığı
Anoreksia nevrosa (anoreksi), genelde kendi kendini vefat derecesinde aç bırakarak yememe hastalığı olarak tanımlanır. Bu cins bir yeme bozukluğunda, nor­mülk ölçülerde veya epeyce düşük kilolu oldukları halde kendilerini “şişman” hisseden bireyler, kilo alma korkusuyla kuşatılmıştır. Dış görünüşlerinin bozuk olduğunu düşünürler. Takıntılı yeme davranışları ve yoğun alıştırma etkinlikleri bu bireyleri tüketebilir.

İşaretler ve belirtiler
Anoreksililerin sosyal ve hissi anlamda psikolojik sorunları olduğu belir­tilmektedir. neticede, sıkça aile ve arkadaşlarından uzaktan dururlar. Sorunları üzerinde zor ve kontrol kazanmak için rahatsızlıklarını kullanırlar.

Başlangıçta anoreksililer, diyetlerini birkaç kilo verecek şekilde sınırlayabi ler. Kilolar azaldıkça kontrolü daha pozitif ele almış olurlar ve başarılarından duy­dukları gururu hissetmeye başlarlar. Kiloları ile ilgili övgüler daha artı başarı peşine düşmeleri için onlara ilham verir. Bu şart meslek çığrından çıkana kadar devam eder ve gurur hisleri bir takıntıya dönüşür. Anoreksi hastaları, ara sıra bozukluğun etkilerini ayrım ederler oysa reddetme yaygındır.

Her kişi kendilerine özgü belirtilen göze çarpan ve belirtileriyle ayrı olsa da anorek-sililerin öğün atladıklarını, yemekleriyle oynadıklarını, çok eksik yemek yemek yediklerini, yiyecek sakladıklarını, bir öğünü yemedikleri halde yediklerini belirtmelerini bakmak mümkündür. Diğerleri, diyet süreci her tarafında tezgâhtar olması için müshil ve idrar söktürücüleri seçerler. Yavaş tempoda koşma, yüzme ya da aerobik kondisyon gibi etkinlikleri bile abartabilirler.

Bozukluk sürdükçe bedensel şansın dönmesi daha görünür ışık halkası gelmeye başlar. Düşük ceset kilosu belirgindir ve bu müşteri hastalar kuvvetsiz bedenlerini gizli tutmak için genelde bol elbiseler giyerler. Düşük miktarda vücut yağı, amenore denilen hiç adet görmeme durumuna veya adet dönemlerinin sona ermesine yol açabilir. Gerginlik, tembel kalamama ve duyarlık yaygındır. Anoreksililer başlıca, vücudu yalıtmaya tezgâhtar olan deri altındaki yağ tabakasının zayıflaması nedeniyle vücut yağının kaybından kaynaklanan üşümeden şikayet ederler. Kuru deri, kızarıklıklar, kuru saç ve saç kaybı da belirtiler arasındadır.

Yeme bozuklukları, fiziksel ve ruhsal sağlık durumu sorunlarına yol açan sıradan olmayan yeme davranışları olarak tanımlanır. Karışık nedenleri ile yok edici hastalıklardır.

Anoreksili bir 13-19 yaş arası genç vakasında, büyüme ve gelişme süreçleri etkilenebilir. tansiyon değerleri düşer, kas kümeleri bozulur ve kemik yoğun­luğu azalır. Karoser organları da etkilenebilir. Uygun tedavi uygulanmadıkça, sürege­len anoreksi vücutta ve zihinde zarar yaratabilir ve intihar ya da açlıktan ölme biçiminde ölüme bile yol açabilir.

Anoreksinin yaygın belirtileri
Anoreksinin yaygın olarak görülen belirtileri şunlardır:
* %85′e kadar varan ya da kabul edilebilir beden ağırlığının aşağıda kalan bir beden ve hızlı kilo kaybı Kilo kaybını sır olarak saklamak için bol elbiseler giymek
* Bir seferde çok eksik miktarda yemek yemek
* Yemek yemeyi sıkça geri çevirmek
* Gıda, yemek yeme ve egzersizi taşıyan belirtilen ritüeller
* Mükemmeliyetçilik
* Bir öğünü yemiş olduğuna dair kandırmak
* Açlık işaretlerinin nadir olarak ayrım edilmesi veya onaylanması
* Şişman olmaya veya kilo almaya dair yoğun korku
* Bozulmuş beden imajı
* Zihnin yemekle meşgul olması
* Diğer ahali için çoğu kez yemek sıralamak ve sunmak fakat kendi için bunu nadiren gerçekleştirmek
* Adi olmayan yeme biçimini kabullenmeyi kabul etmemek
* Saplantılı çalışma yapmak
* Sık kabızlık
* Mümkün amenore; hiç adet görmeme veya baştan savma adet görme
* Bunalım, insanlardan uzak durma
* Düşük sıcaklıklara hassasiyet
* Kuru cilt, kızarıklıklar
* Kuru saç, saç dökülmesi

Bulimia: Fazla dozda yeme-boşaltma bozukluğu
Bulimia nevrosa (bulimia) iki yaygın davranışla kendini belirginleştirir. Fazla dozda yeme veya denetleme dışı yeme rejimini takiben yediklerini boşaltma veya kilo almaktan sakınmak için yiyecekleri bağırsaktan dahil etmemek. Boşaltma, kendi kendini kusturma ile veya yenileni vücuttan dışarı atmak için fazlaca müshil, idrar söktürücüler ya da lavman kullanma yoluyla başarılabilir. Bir Takım bulimikler, fazla kalori alımını yanmak için yoğun alıştırma biçimleri uygular. Anoreksililerde tarif­lanan davranışlarla bulimik davranışların bir birleşimini bakmak mümkündür.

İşaretler ve belirtiler
Bir kişi bir kere fazla dozda yeme ve boşaltma davranışı içine girmişse birçok vakit bunu durdurmak zordur. Bu koşul bir alışkanlık olabilir ve vakit geçtikçe üstesinden gelmek daha kuvvet ayla gelir. Anoreksililer gibi bulimikler de hayat­larının merkezine yiyeceği koyarlar. Ancak bulimiklerde yiyecekler yalnız birkaç saatte binlerce kaloriye varacak miktarlarda tüketilir. Çoğunlukla abes kalorili olarak sınıflandırılan bu yiyecekler, fazla yağ ve kalori içerirler. Bir bulimiğin bir oturuşta, kimsesiz tüm bir keki, bir paket kurabiyeyi ve 1 düzine donatı tüketmesi olağandır. Yemeyi kuşatan davranış kalıpları, en ince ayrıntısına kadar denetim dışı ayla gelir. Çoğu hasta, davranışlarının alışılagelmiş olmadığını ayrım ettiğini diğerlerinden saklar. Tek başlarına yemek yemek yerler ve yediklerini tahliye etmek için kendilerini banyoya atar­lar. Karoser ağırlıkları değişmez kaldığı için aile üyeleri ve arkadaşlar bunu zahmetsizce bir dikkat işareti olarak görmezler.

Önemli afiyet sorunları, uzun dönemli bulimik davranışlardan kaynaklanabilir. Yinelenen kusma durumu, boğaza ve yemek borusuna hasar verebilir ve diş minesini mahvolmuş edebilir. Su ve elektrolit dengesi de bozulabilir. Zamanla kalp ve karaciğer gibi vücuttaki diğer organlar da etkilenebilir. Çare edilmezse uzun dönemli bulimia ölüme bile yol açabilir.

Bulimianın yaygın belirtileri
Bulimia ’nm yaygın olarak görülen belirtileri şunlardır:
* Olağan ya da orta kiloda dış görünüş
* Çoğunlukla yalnızken bir oturuşta büyük miktarlarda yemek yemek yeme
* Yedikten sonradan, genel olarak banyoya almak üzere, ortadan kaybolma
* Aklın; yemek yemek, kilo ve görünüm ile meşgul Olması
* Yerken denetleme dışı hissetmek
* Olası adet görmeme; amenore veya baştan savma adet dönemleri
* Kusmayı temin etmek için boğazdan içeriye sokulan elden kaynaklanan lezyonlar
* Sık müshil, idrar söktürücüler, lavmanlar, kusturucu şurup kullanımı
* Mide ve hazım sorunları, gaz, kabızlık ve ishal şikayetleri
* Yeme biçimlerinin alışılagelmiş olmadığını anlayış
* Buhran, insanlardan uzak durma
* Sık ruh hali değişikliği
* Düşük özgüven
* Sık baş ağrısı
* Aşınan diş minesinden kaynaklanan diş sorunları

Aşırı dozda yeme bozuklukları: Gerekli fazla yemek yeme
Bir diğer yaygın yeme bozukluğu, fazla dozda yeme bozukluğu olarak adlandırılır. Bu tip bozukluk tamamıyla candan bir zorlamayla fakat kilo almaktan kaçınmaya yönelik davranışlar olmadan, çok büyük miktarda yemek yemek tüketimini içerir. Burada bireyler, daha artı yiyemeyecek ışık halkası gelene ve rahatsız olacak şekilde ayrıntılarıyla doyana değin yerler. Onların yeme davranışları yoklama dışı bir hal alır.

İşaretler ve belirtiler
Fazla yiyenler yemek tüketimlerinden dolayı kendilerini suçlu hissederler. Reddedilmiş, depresifve mahcup hissederler ve zahmetsizce kendilerini hayal kırıklığına uğramış hissederler. sıkça bu bireyler, kilo kaybettiren diyetleri izlemeye çalışır­lar ancak tamamiyle başarıya çok azı ulaşır. Başarısızlıklar gerçekleştikçe samimi zorlayıcı yeme güdüsü her yerde başlar ve bu koşul devam eder.

Fazla dozda yeme bozukluğunun yaygın belirtileri
Aşırı dozda yeme bozukluğunun yaygın belirtileri aşağıda verilmiştir:
* Bilhassa yalnızken sık sık yemek yeme
* Olasılıkla fazla şişmanlayacak oranda kilo alma
* Rahatsız hissedecek derecede doyana dek yeme
* Çoğunlukla aç değilken yeme
* Yerken denetleme dışı kavrama
* Kafanın yiyecekler, diyetler, yeme ve vücut kilosuyla meşgul olması
* Yeme biçiminin sıradan olmadığını kavrama
* Çoğunlukla fazla başarılı olmadan kısıtlayıcı diyetleri kullanım
* Fazla yedikten daha sonra suçlu algılama
* Mide ve hazım sorunları
* Süregelen depresyon, düş kırıklığına uğrama, reddedilmişlik ve suçluluk duygusal
* Düşük özgüven

Yerinde çare aramak
Yeme bozukluklarından bıkkınlık çeken kişilerin profesyonel yardıma gereksi­nimleri vardır. Yerinde çare yapılmadığında, uzun dönemli olumsuz sonuçlar ve hatta ölüm meydana gelebilir. Çare, yeme bozukluğunun şiddetine ve tipine yan olarak bireyden bireye farklılık gösterir. Buna karşın önemli olan, bilinen bir tedavi kaynağı seslenmek ve alanlarında uzmanlaşmış bir doktor, diyetisyen ve psiko­logu taşıyan bir takım yaklaşımını yeğlemektir.

Doktor, sağlık durumu ile ilgili sorunlar konusunda asistan olacaktır. Gerektiğinde fiziksel hasarı değerlendirmeye ve reçete yazmaya ek olarak ağırlığı, kan basıncını ve diğer yaşamsal işaretleri takibe alacaktır. Beslenme Uzmanı, dinç beslen­me alışkanlıkları ile biçimleri yaratma ve geliştirmede yardım sunabilir. Hastalar vücutları, kilo sorunları ve yiyecek ile ilgili kaygılarını keşfedecek, dinç kilonun ve dinç yeme alışkanlıklarının neler olabileceğini öğrenecektir. Psikologlar soru­nun kaynağı olabilecek hissi konularla uğraşacaktır. Hem yerinde bir alıştırma programı geliştirmeye asistan olacak bir fizyolog ve büyük olasılıkla ortaya çıka­bilecek olan diş sorunları konusunda yardım olacak bir diş doktoru bile bu takıma dahil edilebilir.

Yeme bozukluğu nedeniyle tedavi gören bireylerin yarısından çoğu iyileşebilir ve sağlıklı bir hayat yaşar ve bunu sürdürürler. Oysa tedavi gören bireylerin birçok, iyileşmenin yaşam boyu süren bir işlem olduğunu keşfederler. Tedavi ne değin erken başlarsa pek başarılı olabilir.Mümkün olan en iyi bakım için aile desteği de fazla önemlidir. Aile desteği, bir bir hastaların uzun dönem boyunca tedavilerine sıkı sıkıya bağlanmalarına yardımcı olur.

Bilhassa anoreksililerin, yemeyi reddetmeleri durumunda damardan ya da diğer bir yöntemle beslenmeleri gerekebileceği için birçok zaman hastaneye yat­maları gereklidir. Anoreksililer, çoğu kez iştah uyandırıcı ilaçlara gereksinim duyarlar. Besin bozukluklarında kişi, grup ve aileye karşın psikolojik danışmanlık da tedavinin manâlı bileşenlerindendir. Bulimikler, genellikle hastaneye kaldırılmayı gerektirmezler fakat besin ve psikolojik danışmanlık gereksinimi duyarlar. Bu bireylerde birçok vakit sıvı ruh halleri ve depresyonu düzeltmesi için anti-depresanlar gibi ilaçlar kullanılır.

Çoğu rahatsızlıktan öbür olarak beslenme bozukluklarında iyileşme ne hızlı ne de kolaydır. Kişinin iyileşmesi, ailesel ve kişisel uyum ile bozukluğun şiddeti­ni de içeren birçok etmene bağlıdır. İyileşmeye giden yol zorludur. Herkesin katılımıyla büyük bir uğraş ve kavrayış ister.

Başarılı tedavinin hedefleri
Yeme bozuklukları olanların “normal” yaşamlarına ve “adi” yeme davranışlarına dönmeleri için uzmanların başarmaya çalıştıkları birkaç amaç vardır:
* Dinç ve başarılı bir hayata önderlik etme
* Başkalarıyla dinç ilişkilere sahip olma
* Yeniden normal şekilde yemek yemek yeme
* Sınırlı egzersizin değeri
* Vücut ölçüsüyle ilgili daha az takıntılı olma
* Başkalarıyla karşılaştırıldığında nasıl olduğu ile ilgili kaygılanmayı bırakma
* Her cins yiyeceği aşırıya kaçmadan yemeyi öğrenme
* Başkalarına sağlıklı yemek yemek yemenin ve dinç ağırlığın değerini ve önemini öğretmeyi öğrenme
* Yeme bozukluğu ile ilgili bir sorunu kabullenmek çok zordur oysa sorunu kabullenmek, yeterli takviye almada ilk adımdır. Profesyonel destek seslenmek, yeme bozukluğu ile baş etmede fazla önemlidir.
* Eğer yeme bozukluğu belirtileri taşıyan bir insan tanıyorsanız ona yardımcı olmak için yapacağınız en iyi teşebbüs yargılayıcı, eleştirel ve titiz olmadan yardım sunmaktır. İyi bir dinleyici edinmek önemlidir. Bir terapist olmadığınızı hatırlayın, bu role soyunmayın. Arkadaşınızla yüz yüze gelin, yerinde tedaviyi bulmasında ona takviye edin ve iyileşme dönemi süresince destekleyici olun.

1 yorum:

  1. Yeme bozukluğundan dolayı ortaya çıkan sorunlar birçok sebepten kaynaklanmaktadır. Yeme bozukluğunun tedavi edilebilmesi için bu duruma neden olan sorun veya sorunlar ortadan kaldırılmalı daha sonra bu soruna eğilinmelidir.

    YanıtlaSil

Sosyal Ağlar

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İLARİS MEDİKAL. Blogger tarafından desteklenmektedir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Yandex

Yandex.Metrica

Kategoriler

Copyright © İLARİS MEDİKAL | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com