Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Başlıca Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İzzet Koçak, "kişinin cinsel yaşamı genç erişkinlik döneminde ne dek dinç ve aktifse, yaşlılıktaki cinsel yaşamı da pek etkin olmaktadır" dedi.
Koçak, yaptığı açıklamada, cinselliğin doğumla başlayan, ölüme dek süren esas bir insan ihtiyacı olduğunu belirtti.
Her yaşın cinselliğinin bambaşka olduğunu bildiren Doç. Dr. Koçak, şöyle konuştu:
"Sağlıklı bir yaşlıda cinselliğin olmadığını veya olmaması gerektiğini dikkate almak, yemek yemek yemenin, uyumanın yaşlılıkta patavatsız olduğunu göz önünde bulundurmak gibidir. İnsan yaşamında yeri olan böyle bir olguyu yaşlılar için yok saymak realist değildir. Yaşlılıkta cinselliğin boyutları farklıdır. Cinsel birleşme bu yaşlarda artık üreme amaçlı yaşanmaz. Yaşlılıkta cinsellik, daha çok birlikte rahatlama, gevşeme ve hoşgörü paylaşma amacına yönelik olarak şahısların birbirlerine karşı sevgi ve bağlılıklarını açıklama etmelerinin bir arabulucu olabilir."
Genç erişkinlik dönemindeki cinsellik kayda değer
İleri yaşlarda bütün fiziksel işlevler gibi cinsel işlevlerde de fizyolojik şartların değişmesi olduğunu vurgulayan Koçak, bu değişiklikleri bilmeyen ya da kabul edemeyen kişiler için değişik cinsel sorunlar ve doyumsuzlukların ortaya çıkabildiğini belirtti.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte, erkeklerin cinsel açıdan uyarılmaları için gereken sürenin uzadığını, sertleşmenin ortaya çıkışının daha çok süre aldığını, kadınlarda ise östrojen hormonundaki azalmaya ast olarak vajinadaki kayganlığın azaldığını ve ciltte incelmelerin ortaya çıktığını aktaran Koçak, şöyle devam etti:
"Kişinin cinsel yaşamı genç erişkinlik döneminde ne değin dinç ve aktifse, yaşlılıktaki cinsel yaşamı da öyle etkin olmaktadır. Somut alımlılık azaldığında cinsel yaşamın da biteceğini sanılmamalı, dinç ve tehlikesiz bir ilişkide cinsel doyuma ulaşmanın tek yolunun da cinsel birleşmeden ibaret olduğu düşünülmemelidir. Yaşlılıkta ortaya çıkabilecek somut cinsel sorunlar yumuşaklık, uysallık, güven ve tanışıklık doğru zahmetsizce aşılabilir."
İleri yaşlarda cinsel etkinliğin ortadan kalkmasının nedeninin genel olarak cinsel bir partnerin (benzer) yokluğu veya araya giren bedensel rahatsızlıklar ve hastalıklar olduğunun altını çizen Koçak, yürek damar hastalıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon, iltihaplar, cinsiyet hormonları yetersizliği, romatizma gibi kronik bedensel hastalıklar, tansiyon ve bunalım tedavisinde kullanılan bir takım ilaçlarla sigara ve alkolün cinsel sağlıkta bozukluklara yol açabildiğini söyledi.
Yaşlandıkça cinsel isteksizlik olabilir
Ara Sıra yaşlıların, kaybolmayan cinsel ilgileri sebebiyle bezginlik, utangaçlık ve suçluluk duyabildiklerini, cinsellikle ilgili doğal ilgileri ile toplumun kendilerinden beklediği cinsellikten uzaktan, ciddi ve güvenilir davranışlar arasında çatışma yaşayabildiklerini vurgulayan Koçak, şunları kaydetti:
"Yaşlıların cinsellikle ilgili duygu ve düşüncelerini açıklama etmede desteğe, cinsel arzu ve aktivitenin sağlıklı yaşlanmanın bir gereği olduğunu bilmeye, yaşla oluşan fizyolojik değişiklikleri ve cinsel davranışını etkileyen hastalık ve tedavileri tartışmaya ihtiyaçları vardır. Yaşlandıkça cinsel gönülsüzlük olabilir. Bu alışılagelmiş bir durumdur.
Manâlı olan yaşlılık döneminin kendine özgü bir cinselliği taşıyabileceğini bilmek ve kabullenmektir. Cinsel doyum ilişki sıklığından çok, cinselliğin sevgi ve şefkat, dokunma, birlikte yatma gibi boyutlarının ön plana geçmesine müsade vermekle mümkün olabilecektir."Botextra; haber botu , film botu, dizi botu, wordpress botu.Akıllı içerik sistemi
0 yorum:
Yorum Gönder