Baharın gelmesiyle birlikte parfüm kullanımında çoğalma görülüyor. Ama astım hastalarının dikkatli olmalarında menfaat var; çünkü parfümlerin çoğu güvenli olsa da alerjik bünyelilerde bilhassa bariz kokulu olanlar astımı tetikleyebiliyor.
Astımın görülme sıklığı gerek dünyada, gerekse ülkemizde her geçen gün gitgide artarak artıyor. Batı Avrupa da son 10 yıl içinde hastalığın görülme sıklığı 2 kat artarken, ABD de astım hastalarının sayısında 1980 den bu yandan yüzde 60 oranında bir artma görüldüğü belirtiliyor. Dünyada yaklaşık 300 milyon, ülkemizde de 4-5 milyon astım hastası yaşıyor. 3 Mayıs Dünya Astım Günü sebebiyle astımın artışına uyarı çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır, sanayileşme ve çağdaş yaşam tarzının hastalığın artışını etkileyen en kayda değer etkenler olduğuna ifade ediyor. Astıma yol açan o kadar çok neden olduğuna, yaz mevsimine yaklaştığımız şu günlerde ise bilhassa kadınlarda parfüm kullanımı arttığına da uyarı çeken Dr. Nur Kaşkır, Bir parfüm onlarca, hatta yüzlerce çeşitlilik buharlaşan organik madde yayıyor. Bunlardan birçok güvenle solunsa da bazıları astımı tetikleyebiliyor. böylece kişiler kendilerine ve astımlı çocuklarında bulgu artışına neden olabilen parfümler konusunda özenli davranmalı. bununla birlikte çocuk bakıcılarının kullandığı parfümlere de uyarı etmeliler! uyarısında bulunuyor.
Belirgin Kokulardan Uzakta Durun!
Yapılan araştırmalara kadar; günlük hayatta kullanılan deodorant, belirgin kokulu parfümler ve oda spreyi ile parfümlü deterjanlar astımı tetikleyebiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır, bir takım astım hastalarının bu tür maddelerin nefes darlığına niçin olabileceğini bilmeksizin belirgin kokulu parfümler, oda parfümleri, banyolarda kullanılan aparatlar ve kokulu mumlarla iç içe yaşadıklarına uyarı çekerek, Bu şart parfüm alerjisi yok, irritasyon dediğimiz, bariz kokulara karşısında zaten artmış duyarlılığı olan bronşların hassaslığının artması ve bronşlarda daralma cevabının olmasıdır. Astım ataklarıyla karşılaşmamak için bu tür kokulara aleyhinde dikkatli olmak gerekiyor diyor.
Şampuanlar, saç spreyleri, oda spreyleri, saç boyaları, oda boyaları ve daha onlarcası Jurnal hayatımızda giderek daha pozitif suni madde kullanıyoruz. Peki ya bu maddelerin sayılarının ve çeşitliliğinin artması toplumda astımın ve şiddetinin de artmasına niçin olabilir mi? Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır bu reaksiyonların alerji sınıfına girmese de alerjik kişilerdeki ek etkilerinin de yadsınamayacağına dikkat çekiyor.
Astımı Neler Tetikliyor?
Ailesel hikaye,
Enfeksiyonlar,
Mevsim değişimi, hava ısısının değişmesi-bilhassa soğuk hava-,nem oranının artması,
Kokular, gerginlik, bazı ilaçlar,
Sigara içmek ya da sigara içilen ortamlarda bulunmak,
Bazı işyerlerinde solunan gazlar ve kimyasallar ,
Alerjik astım durumunda alerjenler ile karşılaşma (ev tozu akarları, küf mantarları, polenler-çiçek tozları, ağaç ve yabani ot polenleri, küf, hayvan tüyü) Alerjenler içinde en önemlisi konut tozu akarlarıdır. Türkiyedeki alerjik astımlıların yüzde 70inde konut tozu akarı alerjisi bulunuyor.
Tek Bir Belirtisi Olduğunda Teşhis Güçleşiyor!
Astımlı birey hastalığı tetikleyen etkenlerle temasa geçtiğinde hava yolları daralıyor. Bu darlık hastada; öksürük, tekrarlayan solunum yetmezliği, göğüste daralma duygusal, hırıltılı solunum ve basit yorulmaya gibi yakınmalara neden oluyor. Bazı hastalarda astımın bu tipik belirtilerinden hepsi görülebileceği gibi, bazılarında ise sadece birkaçı, hatta sadece biri gelişebiliyor. bu nedenle tanı, dolayısıyla çare edilmeyen böylece fazla astımlı olabiliyor.
Ataklar Teftiş Altına Alınabiliyor!
Astım yerinde teşhis ve çare ile kontrol altına alınabilen bir hastalık. Tedavide 2 türlü ilaçlardan faydalanılıyor; nefes darlığında ihtiyaç halinde kullanılan sakinleştirici ilaçlar ve ise astımın reel nedenine inerek hastalığı çare etmeye yönelik ilaçlar. Astım tedavilerinin çoğunda en etkin yöntem, ilacın solunarak aracısız olarak akciğerlere girmesinin sağlanması. Bu yoldan yapılan uygulamalar faktör maddenin istenilen organ olan akciğerlere ilk elden ulaşmasını sağladığı gibi, vücuda geçişin çok eksik olması sebebiyle hastayı ilacın bağlı etkilerinden de koruyor. Hastanın doktorun ilaçlarını doktorunun önerileri doğrultusunda, uygun dozda kullanması ve düzenli olarak kontrollere gitmesi, astımın kontrol altına alınabilmesinde son derece önemli bir rol oynuyor. Hastanın dikkat etmesi gereken bir başka manâlı nokta da, alerjik astımı varsa alerjenden uzak durma yollarını günlük hayatında kullanmak.
0 yorum:
Yorum Gönder