İnsanların, şeker hastalığı olduğunuz haberini nasıl karşılayacağını, öğrendiklerinde nasıl bir tepki göstereceklerini merak edebilirsiniz. Tabii oysa farklı ilişkilerde bambaşka sorunlar yaşanabilir. Ancak bu bölümde insanlarla etkileşimi en verimli hale getirmeyi, başkalarının yaptığı yorumlarla başa çıkmayı, diyabetli biriyle yaşamayı ve diyabetli çocukların bakımını ele alacağız.
Aileniz
Aileniz ve dostlarınız, diyabet olduğunuzu ilk anlatacağınız kişilerdir; sorununuzla başa çıkmaya çalışırken en büyük manevi yardım ve yardımı onlardan alırsınız. Birçok insan gibi onlar da diyabet hakkında fazla bir şey bilmiyor olabilirler ama öğrenmeye hevesli olduklannı gördükçe, bildiklerinizi onlara aktaracaksınız. giderken kendinizi, ailenizin bir yakınının “şekeri olan” bir tanıdığı hakkında ya-nm yamalak hikâyeler dinlerken bulacaksınız.
Aile içinde mutlaka üstünde durulacak konulardan biri nasıl besleneceğinizdir! Eşiniz veya aileniz neler yiyebileceğinizi, nelerden uzakta durmanız gerektiğini öğrenmeye çalışacaktır. Doktorunuzun vereceği diyet, doğrusu dinç beslenmek isteyen herkesin uyması gerekenleri içereceği için, size özel bir ayarlama yapmalarına lüzum bile kalmayabilir. Bakarsınız, size üçgenin taban olmayan kenarı uydurmak için onlar da sağlıklı beslenmeye başlayabilirler!
Önceden yaptığınız bir takım işleri eşiniz ya da çocuklannız üstleneceği için, aile fertlerinin sorumluluklannda değişiklikler olabilir. Bu koşul, aile içinde minik sürtüşmelere yol açabilir; özellikle de bazı kişiler herkesten fazla yükümlülük aldıklarını düşünüyorlarsa. Laf konusu tayin değişikliklerinin, bütün bireylerin karşılıklı kararıyla ve yavaş bir geçişle yapılması sorunlan engelleyebilir. Aynca beklentileriniz konusunda da gerçekçi olmalı, aile fertlerinin yeni sorumluluk sahibiluklarına alışmalarının süre alacağını unutmamalısınız.
Kaç yaşında olurlarsa olsunlar, çocuklar aileden birinin kronik bir hastalığa yakalanması konusunda hassastırlar. Olanları merak etmeleri ya da korkmalan halinde, onlan soru sormaya teşvik etmeli, sorularına dürüst ve açık cevaplar vermeli ya da fazladan veri aktarmalısınız.
Dostlarınız ve Meslek Arkadaşlarınız
Teşhisten önce son derece iyi anlaştığınız bazı dost-lannız, diyabet olduğunuzu öğrendikten sonradan, beklediğiniz desteği göstermeyebilirier. Kimilerinin soğuk davranışlan sizi şaşırtıp incitirken, bazı arkadaşlannız da daima size destek verecektir. Eskisinden ayrı olarak, diyabetten sonra arkadaşlarınızdan bazı konularda destek istemeniz gerekebilir. Bu şart, enerjik görünen dostluklan yıpratabilir.
Arkadaşlarınızla ilişkilerinizde yaşadığınız sorunlarla nasıl başa çıkabilirsiniz? Dostlarınız veya iş arkadaşlannız bu durumdan ilk elden etkilenmedikleri için, sizin neler yaşadığınızı iyice anlamayabilirler. Kimileri konuya alaka duyarak daha fazla şey öğrenmek isterken, bazılan da sahip olduklan azıcık bilgiyi bile hatırından çıkmak ister gibi görünürler. giderken, arkadaşlarınızın umulmadık tepkilerinin ardında fazla öbür nedenler de yatabilir. Size ilgi gös-termeyip soğuk davranan dostlannız, şayet de ne söyleyeceklerini bilmedikleri için böyle yapıyor olabilirler. Duydukları nefret edilen şey üzerlerinde pek büyük baskı oluşturur oysa, sizinle birlikte edinmek bile baskı gelebilir. Öteki yandan, bir takım dostlarınız da fazla asistan -hatta artı yardımcı- bir konuşma sergileyebilirler. Yalnız kalmak istediğiniz anlarda bile sizi bırakmayanlar, aralıksız nasıl olduğunuzu, bir şeye ihtiyacınız olup olmadığını soranlar, ola ki de buna lüzumsinim duyduğunuzu düşünüyor olabilirler.
Dostluklar, hatalı anlayış ve belirsizliklerden hasar görebilir. böylece esas kuralları her tarafta belirlemelisiniz. Nasıl olduğunuzun sorulmasından hoşlanıyorsanız, arkadakidaşlarınızın bunu bilmesini sağlayın. Eğer bu denli yakın bir ilgi istemiyorsanız, bunu da onlara yerinde bir dille lahzalatın. Arkadaşlarınızın, değişen duygularınızı anlamaları kuvvet olabilir. böylece onlara karşısında açık olun. Sizinle konuşmak istedikleri sırada müsait değilseniz bile, yerinde olduğunuzda durumunuzu onlarla paylaşacağınızı ifade edin. Eğer “soru işaretlerini” ortadan kaldınrsanız besbelli pozitif bilinmeyen şey kalmayacak ve ilişkileri negatif yönde etkileyen “ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememe “nin yol açtığı tedirginlik azalacaktır.
Sıhhat uzmanları
Tedaviye inancınızı, büyük oranda, sizinle ilgilenen sağlık uzmanlarıyla aranızdaki ilişki belirleyecektir. Hürmet, güven ve dürüst bir ilgiye dayalı ilişkiler, iki taraf aralarındaama açık ve içten iletişimi kolaylaştırır. Doktorunuzla aranızda iyi bir iletişim varsa, diyabetle ilgili korku ve endişelerinizi ifade etme konusunda kendinizi psikolojik açıdan güvende hissedersiniz. Hem güven ve saygıya dayanan bir ilişkide, sağlık durumu uzmanlarının nasihat ve telkinlerine daha fazla layık verirsiniz.
Bu cins ilişkilerin kurulması uğraş ve istikrar gerektirir. Tedavinizi üstlenen uzmanlarla kuracağınız ilişkide kendinizi kuytu hissetmeniz o kadar fazla etkene bağlıdır; sizin kişiliğiniz, sağlık durumu uzmanlarının kişiliği ve uygulanan tedavinin türü bunlar arasındadır. “Beni dinliyorlar mı?”, “Umursu-yorlar mı?”, “Üzüntü ve önceliklerimi anlıyorlar mı?”, “Diyabet konusunda ne dek tecrübeliler?” gibi sorulara verdiğiniz cevaplar, tedaviye ve sağlık ekibine duyduğunuz güveni gösterir.
Hasta-Doktor Uyumu
Şeker Hastalığı tedavisinde doktorun uzmanlığı ve yaklaşımı kadar, hastanın eğitimi ve sürece katılımı da önemlidir.
Doktorunuz; hastalığınız, bunu nasıl çare edileceği ve potansiyel sonuçlan konusunda bilgi sahibidir. Siz ise kendinizi ve hayat biçiminizi en iyi haberdar olan birey olarak, hangi tedavi şeklinden daha fazla menfaat göreceğinize karar verecek en kayda değer kişisinizdir. Şeker Hastalığı, yaşam tarzınızdaki değişikliklerden fazlaca etkilendiği için, durumunuzun farkında olmanız, etkin bir çare programının geliştirilmesi için son derece önemlidir. Hasta-hekim ilişkisinde iki tarafın da kendi uzmanlık alanı açısından eşdeğer derecede sorumluluğa sahip olması, hakiki bir ortaklığı mümkün kılar. Ne var ki bu ortaklığın yürümesi için, her iki tarafın da, diğerinin inisiyatifinde olan konularda karşısındakine hürmet duyması gerekir. Bu tür bir işbirliği, şeker hastalığı tedavisine özgüdür ve alışkın konsültasyon (us alışverişi) tarzından oldukça farklıdır.
Konsültasyon
Sağlığınızla ilgilenen kişilerle aranızdaki iletişimin büönem bir bölümü klinikte geçtiği için, klinik ziyaretlerinizi olabildiğince bereketli ve işinize yarar hale getirmeye çalışmalısınız. Çoğumuz doktorun yanından çıktıktan sonradan, aklımızdaki fazla önemli sorulan sormayı unuttuğumuzu fark etmişizdir. Bu şart, epeyce can sıkıcıdır. Aşağıfakat ipuçlan hekim randevulanndan en iyi sonucu almada size yardımcı olacaktır.
Liste Yapın. Her randevudan önce, doktora sormak istediğiniz soruların listesini yapın. Aklınıza takılan bir soru veya öğrenmek istediğiniz bir şey olduğunda hemen bir yere not edin. Bir Takım kişiler, akıllarına takılan soruların fazla değersiz ya da aptalca olduğunu düşünüp sormaya çekinirler. Ancak tedavinizle ilgili bütün detayları öğrenmek için, istediğiniz soruyu sorma konusunda kendinizi gizli hissetmelisiniz. Siz rahat olduğunuzda doktorunuzun gereksinim duyduğunuz bilgiyi aktarması da kolaylaşacaktır. O Cevapları dinleyin. Sorularınız cevaplanırken dinleyin. Söylenilen veya tanımlama edilen her şeyi aklınızda tutamayacağınızdan endişeleniyorsanız not alın. İsterseniz randevuya bir yakınınızı da götürebilirsiniz. Gerçekten doktor randevuları esnasında yanınızda bir yakınınızın olmasında üstünlük vardır. Bilhassa gergin ya da heyecanlı olduğunuzda, doktorun anlattıklarını aklınızda tutamamanız çok normaldir. Manâlı bilgilerin kaybolmaması açısından, “bir çift kulağın” daha yanınızda bulunması size kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca yakınınızdan aldığınız destekle üzerinizdeama baskı kalkar ve kendinizi daha kuytu hissettiğiniz için doktorla daha etkin bir röportaj yaparsınız.
Tedaviden hoşnut kalma
Hekim ya da diyetisyen, sağlığınızla ilgilenen uzmanla-nn size söylediklerini anlamanız son derece önemlidir. böylece muğlâk konuştuklarında veya anlamadığınız tıbbi terimler kuUandıklannda, bunu mutlaka açıklama edin. tatmin edici tedavi için, iyi iletişim mutlak bir ihtiyaçtır. Yapılan çoğu egzersiz, tedaviden duyulan memnuniyetin konsültasyon esnasında söylenilenlerin iyi anlaşılmasıyla ilgili olduğunu göstermiştir. Çünkü iyi belli ki talimatların hasta tarafından dürüst uygulanma ihtimali çok daha yüksektir. Hasta ile hekim veya beslenme uzmanı arasındaki iletişimin cılız olması tedaviden memnuniyetsizliğe, verilen tavsiyeleri yerine getirmemeye hatta daha sonraki randevulara gitmemeye yol açabilir.
Kasıt tespit
Şeker Hastalığı tedavisinde başlıca kasıt, alınacak her kararda sizin de fikrinize uygulamak, rahatsızlık üzerindeki kontrolünüzü arttırmak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmenize yardımcı olmaktır. Böylece tedavinin her aşamasında bir seçim yaptığınızı ve kontrolün elinizde olduğunu hissedersiniz. bu nedenle, belirtilmiş hedefleri olan, beraberce üstünde görüşüp anlaştığınız ve size uygun bir biçim ve dilde oluşturulmuş bir çare planının olması son derece önemlidir.
Maksat tespit, belli başlı beklentilerin dayatılması yerine, bireyin kendisine sunulan seçenekler arasından tercihte bulunmasına dayalı bir yol olarak görülebilir. Hayatımızda manâlı şartların değişmesi yaptığımızda bir şeyler kaybeder (zarar) ya da kazanınz (kâr). Bir sorunu çözmenin bize sağlayacağı fayda, onun için bir davranışımızı değişikliknin getireceği zarardan fazlaysa, o değişikliği yapanz. Muhakkak bir hedefin bir sorunu çözmek için yerinde olduğu kararı, sadece o sorunu yaşayan kişinin yardımıyla verilebilir.
Sonucun başarılı olması için hedefleri sizin belirlemeniz gerekir. Aynca amaç, açıklanmış bir sorunu çözmek için nelere gereklilik duyduğunuzun bir ifadesi olmalıdır. Kendi oluşturduğunuz hedefleri bütün anlamıyla sahiplenmelisiniz. Ancak şuna dikkat etmelisiniz; insan ara sıra fazla açgözlü davranıp ulaşılması şiddet hedefler koyarak kendisini zorlu bir işin içine sürükleyebilir. Bu hususta dengeli bir tavır izlemelisiniz. Aynca doktorunuzla, verdiğiniz kararların avantaj ve dezavantajlarını iyice anlamaya yönelik görüşmeler yapmalısınız. neticede, kendi tedaviniz konusunda yaptığınız seçimlerden siz sorumlusunuz ve tercihlerinizin kontrolü ayrıntılarıyla sizin elinizde.
İnsanların diyabetle ilgili olağandışı yorumları “Kendine iğne yapmaya nasıl katlanıyorsun?”
“Hastalığın bulaşıcı mı?”
“Eski günlerini özlüyor olmalısın!”
“Muhakkak senin tam yerinde olmak istemezdim.”
“Bugüne kadar yediklerine dikkat etseydin, acilen çok daha iyi bir durumda olurdun.”
“Korkunç görünüyorsun!”
Bunu duymak çok can sıkıcıdır. Doğrusu de kendinizi kötü hissetseniz bile, birinin gelip size bunu hatırlatmasını istemeyebilirsiniz. îyi niyetle söylenmiş olsa bile, böyle bir cümleyi işitmek insana hakaret gibi gelebilir.
“Şeker Hastalığı ne demek?”
Bir Takım halk müziği fiilen diyabetin ne olduğunu bilmedikleri için böyle sorular sorabilirler. Karşıdaki insanın sizinle samimi olarak ilgilendiğini düşünüp ona durumunuzu ve diyabetin sizi nasıl etkilediğini uzun uzadıya anlatabilirsiniz. Ne var oysa bu soruyla yirminci defa karşılaşıyorsanız, aynı şeyleri anlatmaktan ikrah getirmiş olabilirsiniz.
Tolere edilebilir yorumlar
İnsanların söylediği böylece fazla şey, sağlığınızla ilgili samimi endişelerinden kaynaklanıyorsa da, sizin açınızdan kinci olabilir. Bazı kişilerse fiilen ilgisizce konuşurlar. Manâlı olan, bu tür tuhaf yorumları kendinizi bezginlikya sokmadan karşılayabilmeyi öğrenmektir.
Diyabetli biriyle yaşamak
Diyabet gibi kronik hastalıklar, sadece bunu taşıyan ancakşiyi yok, onun yakınlarını da etkiler. Hastanın aile fertleri, keza durumdan en fazla etkilenen diğer kişiler, hem de hastaya en fazla destek etmesi gerekenlerdir.
Hastalıklar ilişkilerde birtakım değişikliklerin olmasını gerektirir ancak bu şansın dönmesi defalarca iyi yönde olmayabilir. Eğer diyabeti olan biriyle yaşıyorsanız bu kişiyi, hatta kendinizi daha ayrı görmeye başlayabilirsiniz. Olur Ya diyabeti olan yakınınızın bundan böyle daha kırılgan bir inşaya sahip olduğunu düşünebilirsiniz. Hatta onun durumundan dolayı kendinizi suçlu hissedebilirsiniz. Ola Ki de şimdiye kadar ona bağımlı bir hayat sürdürmüştünüz, lakin bundan böyle siz, onun sorumluluklarının bir kısmını üstlenmek durumundasınız.
Diyabet ve tedavisi hakkında veri edinerek, yakınınıza koskocoman bir yardımda bulunabilirsiniz. Böylece ona destek vermiş ve gerçek bir kavrama göstermiş olursunuz. Bilgi sahibi olduğunuzda, bilinmezlikten doğan korkulan da daha aşağı edebilir, yaşadıklarınızın oluşturduğu kafa kanşıklığım ortadan kaldırabilirsiniz.
Aynca ona desteğinizi tedavisinin bir takım kısımlannda yanında yer alarak gösterebilirsiniz. Mesela egzersizlerini yaparken ona katılabilir ya da beslenme alışkanlığınızı değiştirerek kendisini “farklı” hissetmesini engelleyebilirsiniz. Dahası bu durumda, o da kendisini bir tartma olarak görmeyecek ve sizi nefis yemeklerden mahrum bıraktığını düşünmeyecektir.
Diyabeti olan biriyle yaşamak zorlama olabilir. Halden Anlayan olup yardım vermeniz şüphesiz çok önemlidir. Ne var ancak pozitif ileri gidip ona “acırsanız”, kinci olabilirsiniz. Amacınız, diyabetli yakınınızın hayatını olabildiğince olağan kılmak olmalıdır. Siz olsaydınız kendinize nasıl davranılma-sını isteyeceğinizi düşünerek, aşın korumacı ve fazla kayıtsız tavırlardan kaçının. Yakınınızın neye ihtiyacı olduğunu anlamaya ve ona kadar davranmaya çalışın. Armoni sağlamanın anahtarı, iyi bir iletişimdir.
bu vesileyle kendinizi de ihmalkârlık etmeyin. Eğer siz iyi olmazsanız, başkalan için de kuvvetli bir duruş sergileyemezsiniz. Diyabetin fiziksel olarak sizi etkilemediği bir reel, fakat mutlaka psikolojik açıdan siz de yıpranıyorsunuz. Diyabetli yakınınızın yaşadığı duyguları ve hayat biçimindeki değişikliklerin birçoğunu siz de yaşıyor olabilirsiniz ama olaylar sizin başınıza gelmiyor; her şey çevrenizde olup bitiyor. böylece kendinize vakit ayırmayı unutmayın. Zinde ve sağlıklı olduğunuzda, diyabetli yakınınıza daha fazla tezgâhtar olabilirsiniz.
Diyabetli çocuklar
“Oğluma diyabet teşhisi konulduğunda, ‘Bu rahatsızlık niçin beni yok de oğlumu buldu! ’ dedim. Suçluluk duygusu, öfke, keder tümü bir aradaydı. Yarı ‘dinç ’ çocuğumu kaybetmişim de yerine bir başka biri gelmiş gibiydi.”
Diyabetli çocuklar ve gençler maddi, hissi ve sosyal gelişimin bütün sıradan baskı ve sevinçlerini yaşarlar. Anne, baba, kardeş ve yakınlarının ilk teşhisten itibaren, çocukluktan ergenliğe geçişte onlara yiğitlik ve umut vermesi önemlidir.
Bir çocuğa diyabet teşhisi konulduğunda, aileye çocuğun günlük bakımı ve tedavisi konusunda karar verme gibi kritik bir görev düşmüş olur. Teşhisin derhal gerisinde, kan şekeri seviyesindeki büyük dalgalanmalan durdurmak üzere, ailenin jurnal insülin iğnelerini yapma, çocuğun beslenmesini ve maddi aktivitelerini eşitleme sorumluluk sahibiluğunu üzerine alması gerekir. Söz konusu dalgalanmalar, çocuğun alışılagelmiş yükselme ve gelişmesini engelleyebilir. Çocuğun kan şekeri seviyesinin sıkça izlenmesi, insülin ile gıda ve aktiviteler arasındaki hassas dengenin durumunu görmek için de gereklidir. Bu karışık jurnal rejimin, çocuğun gelişimini ve aile hayatının her yönünü etkilediği; iyi bir hissi adaptasyonun, şeker seviyesinin teftiş altına alınmasında manâlı rol oynadığı ortaya koyulmuştur.
Anne babalar, sıklıkla çocuklannın hastalığı ile mücadelede güçlük yaşarlar. bu nedenle çocuğu peşine düşüp takip eden doktorla iyi bir iletişim ve armoni içinde olmalan son derece yüklidir. Çok ufak çocuklann aileleri için hazırlanan eğitim malzemeleri, anne babalara bu konuda destek verebilir. Diyabetin böylece hemencecik “kaybolmayacağı” gerçeğini kabullenmekle birlikte, diyabet yönetiminin ailenin tüm hayatına etken olmamasına dikkatli olmak gerekir. Çocuğu sanki böyle bir hastalığı yokmuş gibi nezaket etmek ve yönlendirmek gerekir. Diyabet teşhisi her zaman olumsuz yönden değerlen-dirilmemelidir. Halk Müziği yalnızca her şey iyi gidiyorken değil, zorluk zamanlannda da olgunlaşır ve gelişirler.
Mektep ortamı, kendine güven ve sosyal yeteneklerin gelişmesi açısından pek fazla fırsat sunduğu için, diyabetli çocuğun okul aktivitelerine olabildiğince eksik kısıtlamayla katılması ve bayağı bir okul dönemi geçirmesi önemlidir. Çocuk, diyabetli olmasına rağmen, “hasta” ya da “anormal” olmadığını anlamalıdır. Okul aktivitelerine yeralma, çocuğun arkadaşlarından ayrı olduğu hissini en üye indirmeye takviye eder. Unutmayın ki çocuğu cisim eğitimi dersinden ya da okul gezilerinden men etmek, onun “ayrı” olduğunu vurgular ve çocukta bir çeşitlilik aşağılık kompleksi ve güvensizlik oluşturabilir.
Yapılan son çalışmalar, diyabet tedavisi ve özbakım konusunda daha pozitif yükümlülük bölge çocuk ve ergenlerin, bakımlarını anne babanın üstlendiği çocuk ve ergenlere tarafından tedaviyle ilgili daha artı kusur yaptıklannı ve kan şekeri seviyelerini başanlı bir biçimde yoklama altında tutamadıklarını göstermektedir. Bu incelemeler, okul dönemi baştan başa anne babanın diyabet bakımından sorumluluk sahibi olmasının gerekliliğini açık bir şekilde göstermektedir. Her aile, çocuğunun mizacına ve çocukla ne değin beraber olunduğuna dayanarak kendileri için uygun ekip çalışmasını (lahza-ne/baba-çocuk) tespit etmelidir.
Hekim veya beslenme uzmanı de, beklentiyi “çocuğun bağımsızlığı” olarak yok de “karşılıklı yükümlülük” olarak tanımlamakla; anne babanın tedavideki etkin rolünün çocuğun/ergenin gözünde daha mantıklı hale gelmesine takviyecı olabilir. Buradaki açık mesaj, şeker hastalığı yönetimine dair görevlerin, ergenin normal karşılanması gereken bağımsızlık elde etme güdüsünden “korunması” gerektiğidir.

0 yorum:
Yorum Gönder