Toplumumuzda sık rastlanan ve sinsi seyreden bir hastalık olarak aşina hipertansiyon, bilhassa de yazın sıcak günlerinde hastalar üzerindeki olumsuz etkisini daha da arttırabiliyor. Sinsi ilerleyen bu hastalık yüzünden kimi hastalar, yıllardan beri ayrım etmeden jurnal yaşamlarını sürdürebiliyorlar
Hipertansiyonun sebepleri nelerdir?
Halk Müziği aralarında kan basıncı ya da yüksek kan basıncı denilen hipertansiyon vakalarının % 90 ile % 95 ’inde sebep iyice agnostik. Bu müşteri hipertansiyona tıp dilinde esansiyel hipertansiyon ya da primer (birincil) hipertansiyon denir. Geri kalan % 5 ya da % 10 ’luk hipertansiyon grubunda ise, altta yatan diğer bir rahatsızlık veya hastalıklar vardır. Bu hastalıklar, dolambaçlı olarak hipertansiyona sebep olur. Bu müşteri hipertansiyona tıp dilinde sekonder (ikincil) hipertansiyon denilir.
Hipertansiyon riskini artıran sebepler nelerdir?
Obezite, aşırı içki tüketimi, ailede hipertansiyon olması, yüksek miktarda tuzlu tüketimi, yaş, gerginlik, insülin direnci, düşük potasyum-magnezyum ve kalsiyum alımı bu riski artıran sebeplerdir.
Hipertansiyon teşhisi nasıl konulur?
Çok şiddetli hipertansiyon vakaları hariç, 3 ya da daha artı sayıda yapılan ölçümlerde sistolik kan basıncının 140 mmHg ya da diyastolik kan basıncının 90 mmHg ’nin üstünde olması veya her ikisinin bu değerler üstünde olması tanı için yeterlidir. Bir kereye mahsus yapılan ölçüm sağlıklı olmayabilir, ama malign hipertansiyon dediğimiz şiddetli hipertansiyon vakalarında birincil ölçümde teşhis konulabilir. 3 veya daha artı periyodla yapılan ölçülerin arası sık olmamalıdır. Burada 1 ya da 2 haftalık aralıklar periyodunda, 3 veya daha artı ölçüm yapılabilir. Hipertansiyon tanı edildikten sonra, hekiminiz sizden birtakım kan ve idrar tetkikleri isteyecektir. Tetkikler, bir hastalığa yan hipertansiyon durumunu işaret ediyorsa, o hastalığa karşın tedaviye başlanacaktır. Eğer bütün tetkikler alışılagelmiş sınırlarda ise, esansiyel yani ilk hipertansiyon teşhisi konulacaktır.
Hipertansiyon tedavisi nasıl yapılır?
Organları hipertansiyondan hasar görmeyen ve kalp hastalığı gibi tehlike faktörü olmayan hastalara, hekimler hayat tarzlarında değişim ve hipertansiyon ilaçlarını birlikte önermektedir. Hayat tarzında yapılacak şansın dönmesi aralarında, uzun vakit güneş aşağı kalmama ve yaz aylarına eşit gelen ramazanda oruç tutmaktan kaçınma gibi öneriler de bulunur. Eğer tansiyon değerlerinde büyük tansiyon 160-180 mmHg, küçük kan basıncı 100-110 mmHg arasında ise, bu hastalarda ciddi perhiz ve birden fazla hipertansiyon ilacı uygulaması ile çare yapılmaktadır. Unutulmaması gereken en kayda değer unsur, hipertansiyon tedavisi sırasında çoğu grup hap olduğu ve tedavi esnasında hekimlerin, bu ilaçları tıbbi kurallar çerçevesinde kademe aşama uygulayarak yerinde ilacı bulmaya çalıştıklarıdır. Hastalar, kendilerine yarayacak olan ilacı doktor deneyerek bulmaya çalıştığından sabırlı olmalıdır. Özellikle fazla yüksek seyreden hipertansiyonlarda hap kombinasyonları denenerek, hastaya en uygun tedavi bulunmaya çalışılmaktadır. zaman zaman bu süreç içerisinde her hap, her hastaya yarar sağlamamakta, bazen de ilaçların yan etkileri ortaya çıkabilmektedir.
Yaz aylarında oruç ve hipertansiyon
Irk arasında kan basıncı yükselmesi hastalığı da denilen hipertansiyon, kan basıncında meydana gelen büyüme olarak tanımlanır. Bu artma, belirtisiz ve sinsi bir seyir gösterebilir. Vücutta atardamarlarda, kalpte ve böbreklerde ateroskleroz denilen ve damar yapılanmasında bozulma ile karakterize sorunlara yol açar. Daha da ileri gitgide artarak, halk müziği aralarında inme dediğimiz beyin rahatsızlığına ya da kalp krizine dek giden büyük problemlere de sebep olabilir. Yaz aylarında oruç sebebiyle uzun zaman aç kalma ve sıcak havalar, hipertansiyon hastalarını olumsuz etkileyerek, hastalığının ilerleyişine hız kazandırır. bu nedenle, hipertansiyon hastalarının rutin sağlık durumu kontrollerini ihmal etmemeleri ve mümkünse oruç tutmaktan kaçınmaları gerekir.
Hipertansiyonun belirtileri nelerdir?
Hipertansiyonun belirtilerini iyi anlamak zorlama olabilir. Belirtiler, birçok vakit bulgu vermeden sinsice, yıllarca devam edebilir. Hatta ara sıra hiçbir semptom vermeyen fakat yüksek tehlike içeren hipertansiyon vakalarına rastlanır. Ama vakaların küçük bir kısmında, ilk zamanlarda belirsiz bir şekilde baş ağrısı, baş dönmesi nöbetleri, ara sıra burun kanamaları gibi belirtiler olabilir. Güneş aşağı uzun vakit geçiren ve oruç tutan hastalarda belirtiler daha ileri seviyede olabilir. Bu belirtiler, çoğu süre hipertansiyon ilerlemiş ve yüksek sınırlara gelmiş olduğunda daha başat görülür.
Hipertansiyon hangi organlara zarar verir?
Göz, böbrekler (böbrek yetersizliği), yürek (koroner kalp hastalığı), beyin (inme), atardamarlar (ateroskleroz-ahali arasında damarlarda kireçlenme olarak adlandırılmaktadır) hipertansiyondan zarar görür. Bilhassa de minik tansiyonun 120 mmHg üzerinde olduğu durumlarda, acil tıbbi müdahale gerekir ve söz konusu organlardaki zarar önemli boyutlara ulaşır.
0 yorum:
Yorum Gönder