Kuvvetsiz düşünün

Davranışlar karmaşıktır, onları başkalaştırmak de pek. Hızlı ve emin olan bir çözüm de yoktur. Fakat genelde düşünceleri­mizi ve hislerimizi bilmek ve özel olarak yiyecekleri tanımak bizi etkiler; yaşam biçimi seçimlerimiz sadece ideal kiloya ulaş­makta değil onu korumakta da önemlidir. Yolculuğunuzda, olumlu yönde ilerlemenize tezgâhtar olacak bir programın ya­nı sıra, size destek edecek bir tutuma da ihtiyacınız var.

Olumlu düşünün
Vücudun dengelenmiş sağlıkta ve bununla beraber da dinç kilo­da kalması için, maddesel dengenin yanına zihinsel, şehvetli ve ruhsal dinginliği de yakalamalısınız. Düşüncelerimiz ve duy­gularımız, benzer fiziksel etkenler gibi, dengemizi bozabilir ve fazla kilonun kökeni olan asit fazlalığına yol açabilir. Eğer bu fakat­tabı “ne yiyor ve içiyorsanız o sizsiniz” deyip bıraksaydım, ki­tap yarım kalmış olacaktı. Siz, bununla birlikte düşündüğünüz şeysiniz. Olumsuz düşüncelere ve duygulara çakılıp kalmak sizi asit­li ve fazla şişman bir vücuda hapsedecektir, çünkü fiilen şiş­man düşünüyorsunuzdur. Diğer yanlamasına, duygusal bir denge ve ruhsal bir temas şehvetli oluşturarak, aslında kendinizi zayıf düşünebilirsiniz.

Çok esas bir seviyede, denetim edilmeyen olumsuz duygular ve görüşler, kendinizi rahatlatmak ve teselli etmek nedeniyle ge­nellikle sağlığa zararlı beslenmeyi tetikler. Stresliyken veya sinirlen­diğimizde, anlık olarak iyi hissetmek için, yalnız olduğumuz için, kendimizi ödüllendirmek için, vakit geçmek için, mut­suz olduğumuz için ya da kendimizi cezalandırmak için çok ye­riz ve bu böyle gider. Ve genelde sağlığa zararlı yiyecekler seçeriz çünkü genellikle negatif hissediyoruzdur veya o yiyecekler bize mutlu çocukluk anılarımızı hatırlatıyordun Doğrusu, ay­rıntıları ne olursa olsun bu yemek yemek eğlenceleri, özellikle nere­deyse tümü şeker, karbonhidrat ve/ya da fazla pozitif protein içer­diğinden vücuda fazladan meslek yükler. Daha Sonra, daha çok yağ veya daha fazla sağlığa zararlı gıda yüklediğimizden, düşüncelerimiz de düşüşe geçer ve bu da fena bir döngü yaratır. Bu döngü içinde dönüp dururken, buna son vermekten de vazgeçmeye eğilimli olursunuz, sağlığınızı iyileştirmek için bir şeyleri denemeye bi­le son verirsiniz.

Kalıcı kilo vermeyi sağlamak ve sağlıklı kalmak için sadece yediklerinizi başkalaşmak yeterli değildir. Davranışlarınızı anla­yarak ve değiştirerek duygusal konularla ve streslerinizle de ilgilenmelisiniz. Onları yoklama dıştan adamak, yediklerinize dikkat etmek konusunda harcadığınız çabaların bile temelini çürütecektir. Hepimiz bambaşka düşünüp hissetmenin yollarını bulmalı, olumsuz düşünceleri ve duygulan, ortalarında debe­lenmek yerine yapıcı şekilde kullanmak için değiştirmeliyiz ve bunu gerginlik altındayken bile yapabilmeliyiz.

Ben (Shelley) size şüphesiz şehvetli olmamanız gerektiği­ni söylemiyorum. Bu, her şeyden önce insan doğasına aykırı olduğu için mümkün değil, insan olmak, duygu sahibi elde etmek demektir. Size yalnızca negatif düşünmeyin seslenmek ya da abes-verin, üzülmeyin aramak de tatmin edici yok, işe yarasa bile asla so­na ermez. Tıpatıp, diyetin ve egzersizlerin temel kurallarının öğ­renilmesi, anlaşılması, düşünülmesi, kabul edilmesi ve benim­senmesi gerektiği gibi, düşüncelerinizi ve duygularınızı onlara tutumunuzun yanında işlemeniz gerekmektedir. Bu, duygula­rınızın düşüncelerinizden geldiğini anlayarak başlar ve düşün­celer de inançlardan gelir.

İnançlarımız, düşüncelerimize ve davranışlarımıza yön ve­rir. Diğer bir deyişle, inançlarımız, üstünde kendimizi yapı et­tiğimiz temeldir. Dünya görüşümüz, değerlerimiz ve yargıları­mız bütün kararlarımızı ve diğer insanlarla olan ilişkilerimizi etkiler.

Düşüncelerimiz sürekli bizimle olan arkadaşımızdır, bu nedenle genel sağlığımızın değişmeyen bir parçası olduklarına da şaşırmamak gerekir. Görüşler, hayale dönüştüğünde, neşe verdiğinde ya da mutlu anıları hatırladığınızda sizi mutlu eder ya da nefret, kuşku ve endişe verdiklerinde sizi aşağılara çeker. Görüşler, bizi anı yaşamaktan alıkoyarak, o lahza önümüzde ne olduğuna bakmamızı engelleyerek geçmiş ya da geleceğe sı­kışıp kalmamıza niçin olabilir. Düşünceler doğru da olabilir hatalı da; ancak iki durumda da çok güçlüdürler. Düşünceleri­miz, sağlığımıza faydalarının dokunması ve daimi kilo kaybını sağlaması için mutluluk hissimize katkıda bulunmalı, ihtiyaçlanmızı yerine getirmeli ve bizi patavatsız endişe veya stresle yüklememelidir. Düşüncelerinizle yüzleşip onları anlayarak denetleme etmeyi öğrenmeniz, negatif düşüncelerin birikimini engeller ve adilane beslenmenizle birlikte dinç bir yaşama olanak sağlayacak destekleyici davranışlar geliştirme­nize destek eder.

Duygular da olumlu ya da negatif olabilir. Dr. David R. Havvkins, Power Vs. Force kitabında temel insan duygularının enerji seviyesini 1 ile 1000 aralarında sınıflandırır, 200 veya daha düşük seviyeler hem kişi hem de toplum için yıkıcı olacak­ken, bu seviyenin üzerindeki her layık gücün yapıcı ifadesini temsilcilik eder. İşte sınıflandırması;

Utanç 20
Suçluluk 30
Duyarsızlık 50
Hüzün 75
Dehşet 100
Arzu 125
Öfke 150
Kibir 175
Yiğitlik 200
Nötrlük (Yargılamamak) 250
İsteklilik 310
Boyun Eğmek 350
Niyet 400
Sevgi 500
Neşe 540
Barış 600
Aydınlanma 700-1000

Dr. Havvkins ’in listesindeki diğer tüm yüksek kıymetli hisler bir yanlamasına, natürel ki kendi hayatınızı yaşamak istiyorsunuz. Benlik duygusu ve mutluluğun en sadık hizmetkârları, sağlıklı duygular ve olumlu düşüncelerdir. Fena olaylar olduğunda, zor şehvetli dönemleri tecrübe etmek gerçekçidir fakat içinizdeki pusulanın siz devam etmeye hazırlanmış olduğunuzda kurulmasına takviye eder. Duygularınızı tam anlamıyla yaşamaya ihtiyacınız var; ama sizin fiziksel olarak dengenizi bozacak olumsuz duygulara saplanıp kalmamalısınız. Negatif duygulan hafifletmek ve onların vücu­dunuzda baskın olmasını alıkoymak için, mesela azim, affet­mek, telafi ve uzlaşma gibi o kadar fazla yaklaşıma ihtiyacınız olacak.

Maneviyat
Mutluluğun, neşenin ve memnuniyetin hakiki kaynağı, fakat­şinin aklında ve kalbinde yatar, bedensel dünyada yok. Fiziki vücudunuzu denetleme ederek -kilo vererek ve sağlıklı kalarak-bu duruma ulaşmaya çalışabilirsiniz fakat gerçek şu ama bedensel değişikliklerin daha kolay gerçekleşmesi için önce o kaynağı bulmalısınız.

bu nedenle, kendiniz ve genel anlamda insanlık için daha manevi bir vizyon kucaklamanız gerekmektedir. Daha eksik kor­kusuz ve stressiz bir şekilde yaşamanın, çalışmanın ve sevme­nin yolu budur. Böylece çoğumuz iki dünyada yaşıyoruz: yapılışla­rın dünyası ve oluşların dünyası. Yapılışların dünyası genel lahza­lamda kendimizin ve sevdiklerimizin hayatını daha dar kıl­mak için ihtiyaçlarımızı, isteklerimizi, özlemlerimizi, beklenti­lerimizi, kimliğimizi ve kültürel durumumuzu yapmak ile ilgilidir. Bu yol fazla nadir olarak hakiki mutluluğa ya da ken­di duygusal ve ruhsal bağlantılarımıza çıkar. Bir sorun çözül­düğü zaman bir başkası çıkar. Bir amaca ulaşıldığında, diğer bir amacın önümüzde belirmesi ve yeni bir şeyin peşinden koşmamız yalnızca süre meselesidir.

Oluşların dünyası ise hepimizin derinliklerinde yatar. Ger­çek benliğimiz, manevi doğamızdır. Sessizlik, dinginlik, serbest­lük ve sevgi egemendir. Bu dünyada yaşamamız sakin olmamı­zı sağlar. En çok değerinde verdiğimiz şeylerle -yargı, şıklık, af­fetmek, uysallık, umut, sevgi ve yardımseverlik gibi- her tarafta irtibat içinde olmamızı sağlar. Burada odak noktası, yapılma­sı gerekenlerden oluşan dünyadan (sağlığınız ve kilonuz da da­hil), zaten son derece dinç olan ve herhangi bir şeyin yapılması gerekmediği, sadece var olan kişinin içsel manevi varlığı­nın oluşturduğu zamansız ve boyutsuz dünyaya kayıyor.

pH mucizesine itimat etmek
Manevi yaşamınızı olumlu bir şekilde rehberlik etmek için ilk adım, seçtiğiniz sıhhat yaklaşımına inanmaktır. Bu, kendimiz ve vücudumuz için gerçekleştireceğimiz bazik tutuma iyice itimat etmek anlamına gelir. Bir mucize inanç gerektirir! pH Mucizesi programını kabul edip uygulamanın anahtarı, bir şeyleri kısıtlamak ya da bir şeylerden yoksun kalmak yok, programın ideal kilonuzu ve sağlığınızı tam anlamıyla takviye­lemeye en uygun yiyeceklerle batmış olduğunu bilmektir. Sağlık­lı yiyecekler, erişmemizin mümkün olduğu bir lütuftur ve bu aklımızda olduğu sürece işe girişmek için bir değişiklik minnet duy­gusu -olumlu bir duygu- hissederiz. Bizim için en iyi yiyecek­lerden daha çok yedikçe, zihinlerimiz de daha huzur doymuş ola­caktır.

Kendimize nasıl baktığımız hakkındaki düşüncelerimiz sa­dece seçtiğimiz hayat biçimine ne derece sadık kalacağımızı yok, ondan ne kadar kazançlı çıkacağımızı da belirler. Her bir önerimizin arkasındaki ilkeleri anlamanın sizin için fazla tartma­li olduğunu düşünme sebebim de bu. Uymanız gereken tali­matları bir sayfaya yazar ve bırakabilirdim; ancak her şeyin se­bebini ve düzenini anlamadan bundan çok fazla yararlanabileceğinizi düşünmüyorum. Ve bu programın faydalarını görme­ye devam ettikçe, programın doğruluğuna olan inancınız da artacaktır.

inancınız güçlendikçe, alkalik yaşam tarzı sizin için bir alış­kanlık olacaktır; bir anlamda her şeyi kendiliğinizden yapmaya başlayacaksınız, işe başlarken, özümsenecek fazla artı şey var gibi göründüğünden, bunu anımsamak manâlı. Size fazla yoru­cu gelebilir. Lakin bu (geçici!) duygunun ideal kilonuzu bulma­nız -ve onu korumanız- için bulduğunuz çözümü peşine düşüp takip etme­nizi engellemesine izin vermeyin. Bu, başlayıp bitireceğiniz bir “diyet” değil, bir yaşam tarzıdır.

İnançlarınızın içten olduğuna belirli olun
Kendinizi çelimsiz düşünme yolculuğunuzda önemli bir durak, sahip olduğunuz herhangi yanlış bir inancı fark etmek ve onu düzeltmektir. Eğer bunu yapmazsanız, yanlış düşünceler negatif düşüncelerle birlikte birbirini izleyecektir. Mesela, kilolu olmanın kötü, çirkin, zayıflık göstergesi ya da bir ceza olduğuna inanabilirsiniz çünkü kendinizin kötü, çirkin, çelimsiz olduğunuza ve cezayı yargı ettiğinize inanıyorsunuzdur. Kilolu olmanın kalıtımsal olduğuna da inanabilir ve anne babanız şiş­man olduğu için kaderinizin çoktan belirlendiğini düşünebilir­siniz. Sorumluluğu diğer birine ya da bir şeye de -eşinize, diye­tisyeninize, bazı mucize zayıflama haplarına- yükleyebilirsi­niz. Yediklerinize karar vermenin en iyi yolunun, tat alma­nize en yerinde olana ya da en basit elde edilebilenlere kadar seç­mek olduğuna da inanabilirsiniz.

Bu veya buna aynı inançları arkanızda teslim etmek ideal fakat­lonuza giden yolu önünüze açacaktır, mesela yağlı olmanın bu noktada hayatınızı kurtardığını fark etmek, kalçalannızda-fakat, göbeğinizdeki ve bacaklarınızdaki birikmeye öbür bir gözle bakmanızı sağlar. Yağlarınızı sevebilir, sağlığınızı korudukları için onlara teşekkür edebilirsiniz. Ve sonra bu yeni bilinciniz ve alkalik yaşam biçimi ile hepsine veda edebilirsiniz. Sonsuza ka­sıcacık. Her şeyden önce, yeniden onlara ihtiyacınız olmayacak.
pH Mucizesi programında, “perhiz yerine getirmek” saf bir inanç de­ğil, değiştirilmiş inançların, düşüncelerin ve şayet de duyguların bir sonucu olarak yeni bir oluşumdur. Kilo, yağ ve afiyet adalet­kında edindiğiniz yeni kavrayış, iyi yemek seçimleri yapmanızı ve pH Mucizesi ’ne tarafından davranmanızı sağlayacak. Düşüncele­riniz “Yiyeceklerimi ve içeceklerimi, sağlığım, enerjim ve duy­gusal mutluluğum için en iyi olacaklarına inandıklarım arasın­dan seçiyorum. Kendime gezegendeki en lezzetli bazik yiye­cekleri veriyorum çünkü biliyorum ama bu beni ideal kilomda ve sağlığımda tutacak” biçiminde olacaktır. İyi yemek yemek -kek ya da bif­tek değil!- hayattaki büyük bir ödüldür.

Yemek Yemek seçimleriniz hakkında mantıklı bir şekilde düşünmeye başladığınızda (“Eğer asidik yersem kilo alırım; eğer bazik yersem kilo verir ve sağlıklı olurum”) ve bilhassa sağlığınız ve kilonuz hakkında gerçek ve olumlu duygularla çalıştığınızda, pH Mucizesi programı ilkelerini sahiden uygulamaya soktu­nuz demektir. Aşağıdaki ilkeler de ideal kilonuzu garantileye­cektir:

Nasıl çelimsiz düşünülür?
* Hayatınızdaki gereksiz duygusal stresten kaçının.
* Kaçınamayacağınız stresle başa çıkmak için etkili ve inşa­cı stratejiler geliştirin ve onları uygulayın.
* Karşınıza ne çıkarsa çıksın, olayın üstünde davranmayı öğrenin, aleyhinde değil. Olaydan bir adım uzaklasın, yargılarınızı bir kenara bırakarak objektif olarak değerlen­dirmesini yapın ve herhangi bir olumsuzluk duygusuna yer vermeyin.
* Anı yaşayın.
* Negatif fikir ve duygular içinde takılıp kalmayın.
* Olumlu olun.
* Hata yaptığınızda kendinizi cezalandırmayın. Kendinizi affedin ve devam edin.
* Olumsuz duygu ve düşüncelerin içinizde birikmesinden kaçının.
* Diğer herkes gibi, gün içinde böylece fazla duyguyu yaşayacağı­nızı bilin; bunların bazısı olumlu bazısı olumsuz olacak­tır. Bu duyguları kabullenmek, mümkünse sorunları ça­buk bir şekilde çözmek, hatalı inançları ve yok edici negatif şehvetli tepkileri başkalaşmak ve enerjinizi daha neşeli ve bakımlı zamanlara saklamak için kendinizi yönlendirin.
* Duygularınızın, yemek yemek alışkanlıklarınızla nasıl ilgili oldu­ğunun farkına varın. Yemek yemeyi bir başa çıkma meka­nizması olarak kullanmayın. Olaylarla başa çıkmak için diğer olumlu yollar öğrenin.
* Dinlenin. Normal bir metabolizma için iyi bir gece uyku­su çok önemlidir. Uykusuzluk veya gece sık sık uyanmak, rahat doymuş bir uykuyu bozan ve bilinçaltınızda belirlenmiş hissi bir konudan kaynaklanır. bununla birlikte bir stresten kaynaklanan adrenalin yorgunluğunun da belir­tisi olabilir.
* Eğer gerekliyse ya da kendinizi sürekli bunalımda hissedi­yorsanız, hapsedilmiş hissi konuları açması ve onları çözmesi için bir terapiste danışmayı deneyin.
* Kendinize kısa ve uzun süreli amaçlar edinin ve kendiniz­den akla uygun beklentileriniz olsun. Kilo verme sürecinize ve amacınıza layık verin. Tekrar ince ve dinç olmayı ne değin istiyorsunuz?
* Kendinize, amacınıza gelmek için mantıklı bir süre ve­rin ve ona vefalı kalın.
* Kendinizi yiyecekler yerine diğer şeylerle ödüllendirin. Amaçlarınıza ulaştıkça, kendinizi tebrik edin ve yolunuza
devam edin. Ödüllerinizi değerinde verdiğiniz şeyler arasın­dan seçin, örneğin her zaman katılmak istediğiniz bir kursa kayıt yaptırmak, yolculuğa çıkmak, daha minik ceset bir kıya­fet elde etmek veya evinizin duvarına asmak için bir sanat ürü­nü almak (önünden her geçtiğinizde başarınızı hatırlaya­caksınız) gibi.
* Her gün göz önünde bulundurmak, dua etmek veya meditasyon için va­kit ayırın. Bütün lütufların farkına varın ve minnettarlığı­nızı açıklama edin.
* Sizi dinç olmayan yiyecekleri yemeye neyin yönlendir­diğini bulun -gerginlik, rahatlama, sosyal ortam gibi- ve on­lardan kaçınmaya çalışın. Dürtülerinizi denetim etmeniz için önce onları anlamanız gerekir.
* Duygularınızı açıklama etmekten çekinmeyin. Gülün. Ağlayın.
* Kendinize inanın.
* Kendi ilgi alanlarınız üstünde çalışın. Sizin için en iyi olan şeyi, sizi sağlıklı, güçlü, akıllı ve mutlu kılacak şeyleri gerçekleştirmek için süre ve mekân yaratın. Bu, gıda diyarı­nın ötesinde de gayet güzel uygulanabilir. Okula geri dö­nün, sanat kurslarına katılın, hayal kurma cesareti göste­rin ve daha sonra onları uygulayın.
* Kilo vermeyi bir eylem değil bir seyahat olarak düşünün. Bunu yeni ve geliştirici bir deneyim haline getirin. Yol bo­yunca öğrendiğiniz her şey için minnet duyun

Tercih sizin
Tüm bunların tek anahtarı sizsiniz. Daha iyi yönde değişe­ceğinize karar belirlemek zorundasınız. Bu seçimi hiç kimse sizin için yapamaz ve siz de hiç kimseye sorumluluk yükleyemezsiniz. Kendi parçanız haline getirmedikçe hiçbir plan işe afacan. Eğer ideal kilonuza, sağlığınıza, enerjinize, canlılığınıza sahip ol­mak istiyorsanız bunu yerine getirmek zorundasınız. Bunu satın alamaz ya da bir yere yaptıramazsınız. Doğruyu veya yanlışı seçmekte özgürsünüz. Salata ya da biftek yiyebilirsiniz. İyi su içebilir ya da içmeyebilirsiniz. Egzersiz yapmaya karar verir ya da egzersiz yap­mazsınız. Çelimsiz olabilir veya olmayabilirsiniz. Tercih sizin.

Seçiminizi yaparken, kararlarınızın sadece sizin yok, aynı zamanda ailenizin, çevrenizin ve toplumun üzerinde de etkisi olacağını aklınızda bulundurmalısınız.

Yolunuzu belirleyin
Başarıya giden seyahat kendinize nerede olduğunuzu, ne­reye gideceğinizi ve oraya nasıl gideceğinizi sormanızı gerekti­rir. Kendiniz için doğru yolu bulmanın ve onu peşine düşüp takip etmenin diğer bir yolu değil. Şimdiye dek bulunduğunuz ya da şu an ol­duğunuz yeri sevmiyorsanız, apaçık oysa değişiklik gerçekleştirmek zo­rundasınız!

En iyi yöne dürüst ileri gitmek için, varış yerinizi aydınlatarak işe başlayın. Amacınızı belirleyin. Kastetmek için belirtilmiş (ve ölçülebilir) bir şeye ihtiyacınız var. Aksi takdirde, oraya nasıl vardığınızı ve ne süre vardığınızı nereden bileceksiniz? Ama­cınızın aynı zamanda da makul olması gerekiyor; on beş yıldır birikmiş ya da en azından yıllardan beri süren kötü alışkanlıklar ne­deniyle oluşan kiloları şimşek hızıyla vermeyi ummak sade­ce kendinizi başarısızlığa sürüklemek demektir. Amacınız za­man çerçevesine sahip olmalıdır. O nedenle örneğin, Haziran ’a kadar 10 kilo vermeye ve Ağustos ’a değin da ideal kilonuz olan 65 kiloya ulaşmaya karar verin. veya üç ay içinde tansiyonu­nuzu normale düşürmeye; yılbaşı partisi için 38 beden bir kıya­fet giymeye, kas kütlenizi artırmaya… Neyin arkasından olduğu­nuz konusunda itinalı bir şekilde düşünün. Daha Sonra bunu bir kenara yazın. Bir kâğıda kâğıda dökmek, planınıza ne değin sadık ol­duğunuzu gösterecektir.

Şu Anda bir ara verme verin. Aklınızda varış yerinizi ve amacınızı belirlediniz; şimdi de yolculuğunuzdaki belirli ara verme yerlerini belirlemelisiniz. Hâlâ doğru yolda olduğunuzdan kesin almak için takip edebileceğiniz minik işaretler olmalı; her hafta diye­tinizdeki bir yiyeceği başkalaşmak veya porsiyon miktarını eksilmek ya da daha fazla taze mahsul olmak gibi. bir kere daha söylüyorum, planınızı yazın.